ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el
Esad Küba’nın resmi haber ajansı Prensa Latina Ajansına röportajında;
Suriye’deki son durumlar ve siyasi gelişmelere ışık tuttu.
Türkiye’den Lojistik Destek
Suriye’nin maruz kaldığı evrensel
savaş ve dünyanın faklı devletlerinden gelen teröristlere dış desteğe ilişkin
soruya cevabında el Esad; dünyanın yüzden fazla ülkesinden gelen teröristlerin
Suudi Arabistan ve Katar’dan finans, Türkiye rejiminden de lojistik destek
aldıklarına dikkat çekti. El Esad kuşkusuz olarak da bu desteğin ABD,
İngiltere, Fransa ve müttefikleri daha başka devletlerin onayı ve gözetimi
altında olduğunu ifade etti.
Suriye ordusunun Rus dostların
desteği ile özellikle IŞİD ve Nusra Cephesine karşı son zamanlarda oldukça
ciddi ve önemli başarılar sağladığını belirten el Esad; ordu birliklerimizin bu
başarılarını sürdürdüklerini, vatan topraklarının her karışının tamamen
güvenlik ve istikrara kavuşmasına dek azimle sürdüreceklerini vurguladı.
Homs ve Halep’teki durumlar
konusunda ise el Esad; Homs’ta, teröristlerin kenti terk etmeleri ardından kent
ve ahalisinin güven ve istikrara kavuşarak normal bir yaşam sürdüğünü belirtti.
El Esad kent civarında bir kısım bölgelerde ulusal uzlaşma çabalarının devam
ettiğini ifade ederken, bu bölgelerde bulunan teröristlerin önünde iki
seçeneğin bulunduğunu söyledi. Seçeneklerin ilkinin silahını teslim edip
hükümet affından yararlanmalarıyla normal yaşamına dönmeleri olduğunu belirten
el Esad; ikincisinin ise başka bölgelere gitmeleri olduğunu sözlerine ekledi.
Halep’te Durumlar Farklı
Halep
konusunda ise el Esad, orada durumların gayet farklı olduğunu belirtti. Türkiye
rejimi ve Suudi ya da Katar gibi müttefiklerinin Suriye’nin saha çatışmalarında
kartlarını kaybettiklerini söyleyen el Esad; özellikle de Erdoğan olmak üzere
bu rejimler için son kartın Halep olduğunu belirtti.
El Esad bundan dolayı da
Erdoğan’ın yaklaşık beş binden fazla teröristi Halep’e gönderdiğine dikkat
çekti. Bu teröristlerin yaklaşık iki ay önce Türkiye sınırları üzerinden girip
Halep Kentini ele geçirmeye çalıştıklarını ifade eden el Esad; fakat Suriye’nin
kahraman ordusu karşısında başarısız kaldıklarını sözlerine ekledi.
El Esad Suriye ordusunun Halep ve
civarlarında oldukça ciddi başarılar sağladığını, kentteki teröristleri de
çembere aldığını söyledi. Halep’te bulunan teröristlerin önünde 3 seçeneğin
bulunduğunu belirten el Esad; ilkinin silahını teslim edip normal yaşama
dönmeleri, ikincisinin Halep Kentinden ayrılmaları, üçüncüsünün ise Suriye
ordusu önünde kaçınılmaz hezimetleri olduğunu ifade etti.
Temel Öncelik Kaide Tabanlı Terör
Örgütleridir
Suriye ordusunun bu savaşta temel
önceliklerine ilişkin soruya cevabında el Esad; temel önceliğin IŞİD, Nusra
Cephesi, Ahrar el Şam İslami Hareketi ve İslam Ordusu (Ceyşul İslam) gibi Kaide
Örgütünün tekfirci ideolojisini taşıyan terör örgütlere karşı savaş olduğunu
belirtti.
El Esad bu gibi ideoloji ve
tekfirci teröristlerin sadece Suriye değil, tüm bölge ve dünya halklarına karşı
en büyük tehlikeyi teşkil ettiklerinin altını çizdi.
Özellikle İlk Başlarda Büyük Bir
Rol Oynadı
Halk güçlerinin bu savaştaki rolü
konusunda ise el Esad; dış destekli teröristlerin bu savaşta klasik bir ordu
olan Suriye ordusuna karşı klasik savaşlardan uzak yöntemler kullandıklarına
dikkat çekti.
Bu savaşta halk güçlerinin Suriye
ordusuna desteklerinde gayet büyük bir rol oynadıklarını belirten el Esad; halk
ve ordunun dayanışması ile teröristlerin büyük hezimetlere uğratıldıklarını
söyledi.
Savaşın Muhtelif Yönleri Var
Suriye’ye
yönelik savaşın sadece askeri olmadığını belirten el Esad; bu savaşın ekonomi,
ticari, siyasi, kültürel, sosyal ve her yönü kapsadığını vurguladı.
El Esad uluslar arası düzeyde
yürütülen bu savaşta edat olarak kullanılan terör örgütlerinin istisnasız her
şeye sistematik bir şekilde saldırdıklarını, medyanın da yalan ve asılsız
haberlerinde hiçbir sınır ya da ilke tanımadığını ifade etti.
Sözlerine devam eden el Esad bu
terör örgütleri edat olarak kullanıp altyapı ve hizmet kurumlarını sabote eden
rejimlerin aynısının, Suriye ve halkına ekonomik yaptırımlar uyguladıklarını
belirtti. El Esad; Suriye’de insani durumların ticaretini yapmaya çalışanların
da yine bu rejimler olduğunu sözlerine ekledi.
BM, ABD’nin Kolu Haline Gelmiştir
BM ve uluslar arası kimi
tarafların Suriye’ye yönelik savaşta oynadıkları role ilişkin soruya cevabında
el Esad; BM’nin bu süreç içinde ABD’nin kolu gibi kullanıldığını ifade etti.
ABD’nin BM misakı ve ilkelerini
çifte standartlı tutumlarıyla çarpıttığını belirten el Esad; Rusya ve Çin’in
bir dizi meselede ilkeli tutumlarının ABD’yi BM konusunda frenlediğini söyledi.
El Esad BM’nin tam anlamıyla bir
ABD kurumu olarak kullanıldığını belirtti.
Tamamen Asil Bir Uyumluluktur
Suriye’nin maruz kaldığı evrensel
savaş karşısında dini ve etnik uyumluluğa ilişkin soruya cevabında el Esad;
Suriye halkının tüm bileşenleri ve kesimleri arasında asil ve gerçek bir
uyumluluğun bulunduğunu belirtti.
Hükümet kontrolü altındaki hemen
hemen tüm bölgelerde muhtelif dini ve etnik bileşenler arasında uyumluluğu net
bir şekilde görmenin mümkün olduğuna işaret eden el Esad; terör örgütleri ve
yandaş medyalarının ilk baştan beri mezhepsel bir dil kullanmalarının Suriye
halkını daha da birleştirdiğini ifade etti.
El Esad terör örgütleri ve onları
destekleyen dış güçlerin Suriye’de mezhepsel bir savaş yaratmak için büyük
uğraşlar verdiklerine dikkat çekti.
Teröristlerin kontrollerindeki
bölgelerde durumların farklı olduğuna da dikkat çeken el Esad; Kaide Örgütü
tabanlı tekfirci ve karanlık ideolojilerini yaymaya çalıştıklarını söyledi.
ABD’nin Her İlişkisi Halkların
Çıkarlarına Karşıdır
ABD başkanlığındaki uluslar arası
koalisyon ve bu koalisyonun özellikle Kürtlerin bulunduğu Kürt bölgelerindeki
rolü konusunda el Esad; ABD idaresinin hiçbir zaman kendi çıkarlarından başka
bir şey düşünmediğini belirtti.
Sözlerine devam eden el Esad
ABD’nin herhangi bir ülkede herhangi bir grup ya da toplumla ilişkilerinin
kesinlikle o halkın çıkarlarına karşı olduğunu, bunun da tarih boyunca net bir
şekilde kanıtlanmış olduğunun altını çizdi.
ABD’nin herhangi bir grubu ya da
bileşeni desteklemesinin sadece ve sadece kendi ajandasına hizmet amacı
taşıdığını vurgulayan el Esad; her ülkede de ajandalarının bölücülük olduğunu
ifade etti.
Sözlerine devam eden el Esad ABD
ve müttefiklerinin Suriye’deki ajandalarının ne IŞİD, ne Nusra Cephesi ne de
temelde terörle mücadeleyle hiçbir ilgisi olmadığının altını çizdi.
Türkiye’deki Darbe’nin Ne Gibi
Yansımaları Olabilir
Türkiye’de
ihvancı Erdoğan ve rejimine yönelik darbenin yansımaları konusunda bir soruya
cevabında el Esad; bu meseleye Türkiye’deki istikrasızlık ve kaosun bir
yansıması olarak bakmak gerektiğini belirtti.
Türkiye’de kimin başkan olacağı
yada kimin yönetime geleceğinin tamamen Türkiye’nin bir iç meselesi olduğunun
altını çizen el Esad; Suriye’nin bu gibi meseleye müdahale etme gibi bir hataya
düşmesinin mümkün olmadığını, bu konuda karar sahibi tek tarafın Türkiye halkı
olduğunu söyledi.
Fakat Erdoğan ve zümresinin son
olarak aldıkları icraatlara dikkat çeken el Esad; yargı, yüksek öğretim ve her
alana yansıyan tutuklama ve görevden uzaklaştırmaların Erdoğan’ın kötü niyetini
net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti.
El Esad Türkiye’de darbenin,
Türkiye’de tamamen ihvancı olan radikal bir ajanda ve kötü niyetler için
kullanıldığının altını çizerken, bunun da Türkiye ve tüm bölge için büyük bir
tehlike teşkil ettiğini vurguladı.
Ulusal İlkelere Dayalı İlişkiler
Var Suriye’de yurtiçi muhalefete
ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye hükümetinin yurtiçi muhalefet ile
ulusal ilkelere dayalı ilişkileri bulunduğunu belirtti.
El Esad yurtiçi muhalefetin
kendine göre siyasi ajanda ve ideolojisi bulunduğu gibi hükümetin de kendine
has ajandaları olduğunu söyledi.
Yurtiçi muhalefetin yurtdışı
muhalefetten farklı olduğunu ifade eden el Esad; yurtdışı muhalefetin terör ve
şiddet yanlısı olup dış güçlere tabi olduklarını ve onların ajandalarına hizmet
ettiklerini sözlerine ekledi.
El Esad herhangi bir ülkede
muhalefetin, dış ajandalar ve istihbarat birileriyle değil, o ülkenin halkıyla
ilişkileri olması gerektiğini, silah ve terörle değil siyasi yollarla
ajandalarını hayata geçirmeleri gerektiğinin altını çizdi.
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.