- « Dixmude » ve « RFA Argus » (fotoğraf) hastane değil, savaş gemileridir. İlki bir amfibi helikopter gemisi, ikincisi ise bir konteyner gemisidir. Her ikisi de silahlıdır ve Cenevre Sözleşmesi’nin sağlık hizmetlerine sağladığı korumadan faydalanmamaktadır.
2Nisan’da video konferansla bir araya gelen otuz NATO dışişleri bakanı, Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı ABD’li General Tod Wolters’i « koronavirüs kriziyle mücadele etmek için gereken askeri desteği koordine etmekle » görevlendirdi. 25 Şubat’ta ABD Senatosunda « nükleer güçlerin Avrupa’daki herhangi bir ABD askeri operasyonunu desteklediğini » ve kendisinin de nükleer silahların « ilk olarak kullanımına yönelik esnek bir politikayı desteklediğini », yani sürpriz bir nükleer taarruzu savunduğunu ilan eden yine aynı generaldir desteklediğini ilan eden aynı generaldir [
1].
General Wolters, ABD’nin Avrupa Komutanlığı’nın başındaki insan olarak aynı zamanda NATO’nun yüksek komutanıdır. Dolayısıyla da Pentagon’un mutlak önceliğe sahip olduğu emir komuta zincirinin bir parçasıdır. Yakın zaman önce tanık olduğumuz bir serüven hangi katı kurallara sahip olduğunu ortaya koydu: Roosevelt uçak gemisinin kaptanı Brett Crozier, koronavirüsün gemide yayılması karşısında yardım talebinde bulunarak askeri gizliliği ihlal ettiği gerekçesiyle komutanlık görevinden alındı.
« Koronavirüs kriziyle mücadele etmek » için General Wolters, sivil uçuşların neredeyse tamamen yok olduğu « Avrupa hava sahası üzerinden gerçekleştirilecek askeri uçuşlar için tercihli koridorlara » sahiptir. Tercihli uçuş koridorları ABD nükleer taarruz bombardıman uçakları B2-Spirit tarafından da kullanılmaktadır: 20 Mart’ta İngiltere’deki Fairford’dan havalandıktan sonra Norveç’e ait F-16 avcı uçaklarıyla birlikte Kuzey Kutbu’na Rus topraklarına ulaştılar. Avrupa’daki ABD Hava Kuvvetlerinin generali Basham’ın anlattığı üzere, bu şekilde « savaş gücümüzü dünyanın herhangi bir yerine taşıma kararlılığımızı ortaya koyarak, bölgedeki tehditlere hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verebiliriz ».
NATO Avrupa’da « koronavirüsle mücadeleye » girişmişken, Avrupalı en büyük müttefikleri olan Fransa ve İngiltere savaş gemilerini Karayiplere göndermektedir. Amfibi taarruz gemisi
Dixmude, « koronavirüsle savaş » kapsamında,
Résilience adı verilen ve Cumhurbaşkanı Macron’un « benzeri görülmemiş bir askeri harekat » olarak tanımladığı görev için Fransız Guyanası’na gitmek üzere 3 Nisan’da Toulon’dan demir aldı [
2].
Dixmude, tali olarak 7’si yoğun bakım olmak üzere 69 yataklı bir hastane gemisi rolü oynayabilir. 200 m uzunluğunda ve 5.000 m2’lik uçuş güvertesine sahip olan bu büyük geminin birincil rolü amfibi taarruzdur: düşman sahillerine bir kez yaklaştığında, asker ve zırhlı araç taşıyan düzinelerce helikopter ve çıkartma gemisiyle saldırır. Benzer özellikler, daha küçük bir ölçekte de olsa, 2 Nisan’da İngiliz Guyanası’na doğru giden İngiliz gemisi
RFA Argus için de geçerlidir [
3].
Avrupa’ya ait iki gemi Venezüella yakınlarındaki aynı Karayip sularında konuşlanacaklardır: Başkan Trump’ın resmi olarak uyuşturucu kaçakçılığını engellemek üzere gönderdiğini açıkladığı, en modern sahil muhafaza gemileri (US Navy için İtalyan Leonardo şirketi tarafından üretilen) ve binlerce deniz piyadesinden oluşan savaş filosunun geldiği yer de tam burasıdır. Trump, Venezüella Devlet Başkanı Maduro’yu « narko-devletini finanse ettiği uyuşturucu kaçakçılığını artırmak için koronavirüs krizinden yararlanmakla » suçlamaktadır. NATO tarafından desteklenen operasyonun amacı, durumu yayılmaya başlayan koronavirüs yüzünden daha da kötüleşen Venezüella’yı (dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ülke) ekonomik olarak boğmaya yönelik ambargonun mengenesini güçlendirmektir. bu da yayılmaya başladı.
Amaç, meşru olarak seçilen Devlet Başkanı Maduro’yu (başına 15 milyon dolar ödül konulan) görevden almak ve ülkeyi ABD’nin hakimiyet alanına sokan bir hükümeti tesis etmektir [
4].
Venezüella’nın işgali için bir bahane olarak kullanılabilecek bir olayın kışkırtılması muhtemeldir. Koronavirüs krizi, muhtemelen « insani » olarak sunulacak bu tip bir operasyon için elverişli uluslararası koşulları yaratmaktadır.
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.